![[TR] Aşırı Mühendislik](/assets/images/post_photos/asiri_muhendislik/image-20201021203105087.png)
[TR] Aşırı Mühendislik
- 4 minsEn iyisi mi? Hayır, teşekkürler…
Not alma ve verimlilik gibi konularla ilgiliyseniz Notion isimli uygulamayı büyük ihtimal duymuşsunuzdur. Bilmeyenler içinse Notion, 2018 yılında piyasaya çıkan, not tutmaktan proje yönetimine bir çok kullanım amacını karşılayan çok güçlü bir uygulama. Son bir kaç ayda ise büyük bir kullanıcı kitlesine ulaştığını da eklemek istiyorum.
Benim içinse Notion, çıktığı ilk günden beri kullanmaya çalıştığım, çabaladığım ve en sonunda sürekli pes ettiğim bir uygulama oldu. Defalarca kez bu döngüye girmemin sebebi ise uygulamanın sunduğu özelliklerin oldukça cezbedici olması. Notion’ın çok güçlü bir uygulama olduğunu söylemeliyim. Evernote, Trello, Excel, Calendar gibi uygulamaların birleşimi, hatta bazı yerlerde çok daha fazlası. Kendi tabirleriyle “All-in-one workspace” bir uygulama. Teker teker bu uygulamalara girmek yerine “all in one” bir uygulama gerçekten çok cezbedici geliyor. Bu sebepten dolayı da defalarca kez Notion’a geçmeye çalıştım fakat sonu hep hüsranla bitti.
Bunun hüsranın temel nedeni ise Notion’ın çok iyi bir uygulama olması. Evet, gerçekten çok iyi bir uygulama. Uçsuz bucaksız Notion dünyasında yapamayacağımız, kişiselleştiremeyeceğimiz bir şey yok gibi. Tabi bunun da beraberinde getirdiği bazı sorunlar yok değil.
Karmaşıklık, Notion dünyasına ilk adımı attığımdan beri peşimi bırakmayın bir şeydi. Yaptığı her işi olabildiğince basit hale getirmeye çalışan şahsım için karmaşık şeylerden ne kadar hoşlandığımı tahmin edebiliyorsunuzdur :) Karmaşıklık gerçekten büyük bir engel, friction (verimlilik konusuna ilgiliyseniz bu kavramı araştırmanızı tavsiye ederim, sürtünme diye çevirmek istemedim). Uygulama içerisinde yapacaklarımızın bir sınırının olmayışı, beni sürekli daha karmaşık bir yapıya sürükledi ve friction’ı arttırdı. (O yüzden bazen uygulama limitleri de yararlı olabiliyor. Süreci olabildiğince basit tutup verimi attırmak önemli bir nokta.) Bir diğer sorun ise üzerinde zaman harcamaya çok müsait olması. Şunu şöyle yapayım, burada roket iconu kullanayım, bu sayfanın kapak resmi manzara olsun, burada linked database kullanayım derken bir bakıyorsun saatler geçmiş… Productivity tool dediğimiz bu araçların bizim daha verimli çalışmamızı sağlaması gerekirken, Notion benim için bir unproductivity tool haline geldi. Uygulamada geçirdiğim vakit artıyor, verimim ise tam tersi istikamette düşüyordu. Bu yüzden cezbedici tüm özelliklerine rağmen Notion’a geçiş denemelerimi sonlandırmaya karar verdim. Aynı sorunlardan tek ben mi müzdaribim derken ise şöyle bir entry’e denk geldim:
Nedir bu overengineering?
Overengineering ilk kez duyduğum bir kavramdı. Bu kavramı araştırırken yıllar önce izlediğim bir belgeselle bağlantısı olduğunu görünce ise beni çok heyecanlandırdı. Öncesinde “overengineering” kavramını açıklamak istiyorum. Kelime olarak “aşırı mühendislik”, anlam olarak ise “bir ürünü gerçekleştirirken aşırıya kaçma olayı” şeklinde bir anlam barındırıyor. Benim izlediğim belgeselle olan bağlantısı ise Almanların meşhur tankı King Tiger‘dan geliyor.
Overengineering kavramını açıklamak için en sık kullanılan örneklerden birisi, II.Dünya Savaşı’nda kullanılan King Tiger tankları.
Hitler’in “ne kadar büyük o kadar iyi” mentalitesini belki duymuşsunuzdur. Bu mentalitenin en büyük eserlerini II.Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’nda gördük. 5 tonluk Panzer tankı ile başlayan Alman tankları, Ferdinand Porsche’nin yaptığı (evet, Porsche’nin kurucusu) devasa Maus tankına kadar büyüyecekti (10 metre uzunluğunda, 188 ton ağırlığında).
King Tiger tankına dönecek olursak 75 tonluk bu devasa tank, hali hazırda oldukça güçlü Tiger I tankının devamı niteliğindeydi. Çok daha büyük, çok daha ağır ve çok daha güçlüydü. Tiger I tankı ise Almanların “el yapımı” şahesereydi. El yapımı ve karışık dizaynının doğurduğu bazı sorunları mevcuttu (bakımı çok zordu, savaş alanında arızalanan tigerlar tamir edilemiyordu ve düşmanların eline geçmesin diye alman askerleri tarafından imha ediliyordu). King Tigerlar ise hali hazırdaki Tiger I tanklarının karışıklığına karışıklık katacaktı. Overengineering kavramı da aslında tam olarak burada devreye giriyor. Tiger I tankları, müttefik tanklarını kolaylıkla etkisiz hale getiren çok güçlü bir tanktı. Yerini ise daha fazla zaman, kaynak ve emek gerektiren King Tiger tankları almış oldu. Kaynakların muazzam öneme sahip olduğu II.Dünya savaşında, yüksek kaynak gerektiren King Tiger’lardan sadece 492 tane üretildi. Sovyetler Birliği ise savaş sırasında yaklaşık 3.900 IS-2 tankı üretti. Sovyetler toplamda 108.000’den fazla tank üretirken Amerikalılar ise 88.000 Sherman tankı üretti. (ABD’nin Tigerları yok etmek için ürettiği Sherman Firefly tankını, Sherman tanklarının üzerine daha güçlü silahları monte ederek ürettiğini de belirtmek istiyorum.)
Aşırı ağır, aşırı komplike süper silahlı tanklar yapmak işe yaramadığı anlaşılan II.Dünya Savaşında, Amerikalılar seri üretimde olan orta büyüklükteki bir tankı alıp geliştirip, sayıca daha az ama daha güçlü olan Tiger tanklarını mağlup etmeyi başarmıştı. “Sonuçta daha kötü ama daha çok Sherman’a sahip olmanın daha iyi olduğu ortaya çıktı.”
“II.Dünya Savaşı, malzemeyi korkunç bir hızla yiyip bitiren bir üretim yarışmasıydı. 500’den az King Tiger, ne kadar güçlü olursa olsun, sonucu değiştirmeyecekti.”
Peki sonuç?
Gelelim en başa. Notion overengineering bir ürün müdür bilmiyorum fakat daha iyisi her zaman en iyi olmayabiliyor. Aslında kullanım amaçlarımız “en iyi” kavramını şekillendiriyor. Notion iyi bir ürün, ama benim kullanım koşullarımda “en iyisi” değil. Daha vasat gözüken ama benim kullanım amacıma daha iyi şekilde hizmet eden ürünün benim için daha iyi olduğuna kanı getirdim. Genel olarak bu hikayeden kendime çıkardığım derste bu oldu.
En iyisi mi? Hayır, teşekkürler…
Bu yazıyı yazarken yararlandıklarım:
https://eksisozluk.com/entry/110722745
https://eksisozluk.com/entry/30938077
https://en.wikipedia.org/wiki/Panzer_I
https://www.youtube.com/watch?v=aAIFQcQ1gd8 (Nazilerin Mega Yapıları - Süper Tanklar Belgeseli)